EMİN ÖZLER: NABIZ… – Muğla Gazetesi

0



Cumartesi günü AK Parti İl Başkanlığı tarafından gerçekleştirilen Muğla Haziran Ayı İl Danışma toplantısı ile ilgili olarak bir siyasi parti il başkanından basın açıklaması geldi.

Öncelikle İl Danışma Toplantısı nedir?

Bu toplantılar hangi sıklıkla yapılır?

Artıları nelerdir?

Güçlükleri nelerdir? Bunu izah ederek başlayayım.

Bu toplantılar Ak Parti Genel Merkezi talimatları çerçevesinde teşkilatların il ve ilçe seviyesinde ayda bir kez toplanıp bir araya geldiği istişare toplantılarıdır.

Bindirilmiş taburlar konsepti söz konusu değildir.

Her ay yapılıyor oluşundaki zorluk, organik katılımın ispatıdır.

Katılım üye seviyesinde değil, teşkilat mensubu seviyesindedir.

Yani partide görevi olanlar davet edilir.

Elbette doluluk arzu edilir ama bu durum başlı başına bir hedef değildir.

Divanda İl Başkanı, Milletvekilleri başta olmak üzere partinin icracı ileri gelen isimler yer alır.

Toplantıya iştirak eden teşkilat mensuplarından gelen soruları yanıtlarlar. Bu suretle bu danışma toplantıları, teşkilatlara soru ve maruzatlarını doğrudan merciine iletme imkanı veren aktif dinamik bir çalışma konseptidir.

Zaman zaman toplantı sıklığının seyreltilmesi de gündeme gelir. Nitekim turizm sezonunda bu bu toplantıları bu sıklıkla yapmak bölgemiz açısından zordur. Yaz aylarında sıcaklık ve sezon yoğunluğu en büyük handikaptır. Ama toplantılara asla ara verilmez.

Öncelikle anılan açıklamanın yapıldığı siyasi partide, hele ki Muğla gibi bir siyasi kalede, böyle bir aylık danışma – istişare kurulu hem ilçeler hem il seviyesinde yapılmakta mıdır?

Anılan partide yüz yüze iletişimin ve istişarenin öncelendiği bu tür toplantı konseptine rastlanmıyor ve ihtiyaç duyulmuyorsa sebebi nedir?

Yahut Muğlada onbir belediyeye sahip söz konusu parti, bu toplantıları İlçelerde ve ilde her ay yapsa idi yine de bu seviyede organik teşkilat / örgüt katılımı sağlayabilir mi?

Bunu bir kenara bırakıyorum.

Bu toplantılar farklı seslerle, eleştirilerle de yüzleştiğimiz, problemleri içimize atmak yerine masaya yatırdığımız toplantılardır. Tartışmalar da olur, ithamlar da olur. Öte yandan biz başka partiler gibi yargı önünde saçılıp dökülmeyiz. Kadim kültürün bir devamı olarak meclisimizi toplar, meclisimizde tartışırız. Bu tartışmalar asla çözülmenin, dağılmanın alameti değildir. Kalbi durmuş bir hastanın nabzı nabız ölçerde düz bir çizgi ve buna eşlik eden stabil tiz bir ses olarak cisimlenirken; canlı sağlıklı bir bünyede nabızda inişler çıkışlar olduğu ve buna ritmik ve değişken bir sesin eşlik ettiği herkesin malumudur.

Partimize dair alametler doğru ve yerinde değerlendirilmelidir.

MUPA’ya aktarılan milyonların, MUSKİ’deki logo ve makam odası tartışmalarının gündeme yansıdığı, Bodrum’da alt yapının dikiş tutmadığı, Menteşe’de yolların köstebek yuvasına döndüğü, anılan partiye ait belediyelerde dişe dokunur ve kalıcı hizmetlerin üretilemediği bir dönemde, bir öncekİ BŞB başkanın dolu bıraktığı kasanın tam takır – kuru bakır kaldığı ve en önemlisi, anılan parti Olimposundaki iç çekişmelerin en az Yunan Tragedyalarındaki kadar sarsıntılı bir biçimde adliye koridorlarına saçılıp, ülke gündeminde yer ettiği şu günlerde;

Teşkilat içinde dahi eleştiri ve muhalefete imkan tanıyan partimizin, anılan partinin başarısız Yerel İktidarı karşısında devam eden güçlü muhalefetinin en büyük alameti olan bu nabız atışlarının, bazı kesimler nezdinizde yarattığı kalp çarpıntılarını makul bulsam da; partimizi hedef alan bu talihsiz açıklamaların özünde mevcut gündemi değiştirmeye ve algı yaratmaya ilişkin olduğu açıktır.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir