TANDOĞAN UYSAL: Kumbahçe’de Niyet Güzeldi Ama Uygulamada Sorunlar Var mı?

0


Pilot Uygulama Vatandaşı Rahatlatmadıysa, Yeni Bir Değerlendirme Şart

Bodrum’un Kumbahçe sahilinde kamuya ait deniz kıyısının vatandaşın kullanımına açılması yönünde atılan adım, başlangıçta birçok kişide heyecan yaratmıştı. Bodrum Belediye Başkanı Tamer Mandalinci’nin de destek verdiği, Bodrum Kaymakamı Mustafa Çit’in bilgisi ve Bodrum Milli Emlak Müdürü Süleyman Kutlu’nun da sürece dahil olduğu bu uygulama, bir nevi “Bodrum’da vatandaş kıyıya ulaşabilir mi?” sorusuna pilot bir yanıt niteliği taşıyordu.

Halatla sınırları çizilmiş 3-4 metrelik bir denize giriş alanı, evet küçük bir adım gibi görünse de sembolik anlamı büyüktü. Bu yönüyle, şimdiye kadar Bodrum’da kamusal kıyı erişimi adına atılmış en somut ve tarihî adım olarak kayıtlara geçti.

Ancak uygulamanın üzerinden geçen sürede sahadan gelen görüntüler ve vatandaşla yapılan görüşmeler, bu adımın kamuya açılım konusunda beklenen rahatlamayı tam anlamıyla sağlayamadığını ortaya koyuyor.

Kumbahçe’deki bu düzenleme hakkında en çok yazı yazan gazeteci olarak, kamu adına üstlendiğim sorumluluk gereği uygulamanın işlerliğini ve sonuçlarını araştırmak da görevim oldu. Bugün sizlerle bu araştırmanın çıktısını, yani vatandaş gözündeki uygulamanın fiili yansımasını paylaşıyorum.

Vatandaştan Beklenen İlgi Gelmedi mi? Yoksa Alan Kullanılamaz Hale mi Geldi?

Kumbahçe’den gelen fotoğraflara baktığımızda, 3-4 metrelik alana vatandaşın beklenen ilgiyi göstermediği görülüyor. Bu görüntüler, belki de bize “attığımız taş ürküttüğümüz kurbağaya değmedi” dedirtebilir. Fakat açıkça söylemek gerekir ki, ben “dağ fare doğurdu” demek istemiyorum. Çünkü ne olursa olsun, bu 3-4 metrelik alan şimdiye kadar atılmış en büyük, en anlamlı ve kamu yararına en açık adımdır.

Bu nedenle bu uygulamayı karalamak değil, iyileştirme yönünde yeniden değerlendirmek gerekir. Eksik ve aksak yönleri tespit ederek, vatandaşın lehine genişletilmesi ve erişilebilirliğinin artırılması için bu sürecin devamı sağlanmalıdır.

Vatandaşın Alanı Kağıt Üzerinde Mi Kaldı?

Kumbahçe’de ayrılan alanın bazı noktalarında genişliğin 3-4 metre olduğu söylense de, pratikte bu mesafenin 1 metreye kadar düştüğü yerler mevcut. Gönderilen fotoğraflarda bu alanın hemen sınırında işletmelere ait masa ve sandalyelerin konumlandırıldığı, vatandaşın güneşlenme veya denize girme sürecinin oldukça kısıtlı ve rahatsız edici bir hale geldiği görülüyor.

Halk, bu yakınlık nedeniyle fiziki değil ama psikolojik bir sıkışmışlık yaşadığını dile getiriyor. Havlusunu serdiği yerde masa başında alkol tüketen kişilerin hemen dibinde güneşlenmek, vatandaş için özgürlük değil, tedirginlik yaratıyor.

Zabıta Gidince Aynı Manzara Geri Dönüyor

Gelen şikayetlere göre, bazı işletmeler vatandaşın kullanımına ayrılmış alanı zaman zaman işgal ediyor. Belediye zabıtası geldiğinde kısa süreli bir düzen sağlansa da, yetkililer uzaklaştığında işletme sahiplerinin aynı uygulamalara geri döndüğü ifade ediliyor. Ayrıca işletmelere ait olmayan alanlara da masa ve sandalye atıldığı, kamusal alanın fiilen işgal edildiği belirtiliyor.

Bu durum, vatandaşın kamuya ait olması gereken alanlara erişimini kısıtladığı gibi, pilot bölge olarak seçilen Kumbahçe’nin ruhuna da gölge düşürüyor.

Vatandaş İçin Ayırdık Dendi, Sonra Kullanılamaz Hale Mi Getirildi?

Kumbahçelilerden gelen bazı fotoğraflarda dikkat çeken bir başka detay daha var: Vatandaş için ayrılan halatlı alanın zemini, kimi noktalarda bilinçli olarak tümsekleştirilmiş. Evet, yanlış duymadınız… Sanki biri “vatandaş burayı kullanmasın da biz rahat edelim” demiş gibi, alanın düzlemi bozularak kullanılamaz hale getirilmiş.

Bu tür uygulamalar, sadece fiili değil, niyet olarak da sorgulanmaya açık. Elbette kimse çıkıp “ben vatandaşı buraya sokmak istemiyorum” demez ama yapılanlar bazen sözden çok daha net anlatır durumu. Küçük tümseklerle büyük mesajlar verilmek istenmiş olabilir. Ancak bu mesaj, kamudan çok kamuya karşı bir tavır izlenimi yaratıyor. Kumbahçelilerin çektiği bu kareler bu haliyle “kamusal alanın kullanılamaz hale getirilmesinin sessiz mühendisliği” gibi ironik bir tabloyu gözler önüne seriyor.

Bu Yazı Bir Bilgilendirme Notudur

Ben bu yazıyı kaleme alan bir gazeteci olarak, sahadan bana ulaşan bu fotoğrafları ve gözlemleri Bodrum Belediye Başkanı Sayın Tamer Mandalinci’ye doğrudan ulaştırmadım. Ancak bu yazının, bir “saha notu” niteliğinde değerlendirilmesini istiyorum. Çünkü başkanlık makamında olan kişilerin, sahadaki bu tür aksaklıkları ancak kendilerine iletildiği ölçüde fark edebileceğini biliyorum.

Sayın Mandalinci, bu uygulamayı destekleyerek Bodrum’da önemli bir adım attınız. Bu adımın devamının gelmesini isteyen bir gazeteci ve vatandaş olarak, sizden beklentim bu alanın işlerliğini ve kamuya gerçek anlamda hizmet edip etmediğini yeniden değerlendirmenizdir. Pilot uygulamalar her zaman eksiksiz olmayabilir. Ama gözlemler ışığında yeniden ele alınıp iyileştirildiğinde gerçek anlam kazanırlar.

Birlikte Düşünelim: Kumbahçe Model Olabilir Mi?

Eğer Kumbahçe gerçekten pilot bölge olarak seçildiyse, burada yaşanan deneyimlerin objektif ve şeffaf şekilde değerlendirilmesi, diğer bölgeler için de yol gösterici olacaktır. Halkın memnuniyeti ölçülmeli, işletmelerle olan sınırlar netleştirilmeli, denetim sürdürülebilir olmalı. Denize ulaşmak, sadece halatla çizilen bir alanla değil, bu alanın gerçekten kullanılabilir ve huzurlu olup olmadığıyla ölçülmelidir.

Bu yazı bir eleştiriden çok bir davet niteliğindedir. Bodrum gibi bir yerde, vatandaşın denize ulaşabilmesi bir lüks değil, anayasal bir haktır. Bu hakkın kullanımı için Kumbahçe’de atılan adım, doğru yöndedir ama detaylarda boğulmadan iyileştirme gerektirir.

Kumbahçelilerden Net Bir Çağrı Var: Tüm Kamusal Alan Vatandaşa Açılsın

Bu yazıyı kaleme alırken bana ulaşan birçok Kumbahçeli, yalnızca bu dar alanın değil, Kumbahçe sahilinde işletmelere ait olmayan tüm alanların tamamen vatandaşa açılması yönünde bir çağrının Bodrum Belediye Başkanı Sayın Tamer Mandalinci’ye iletilmesini özellikle istediler.

Bu çağrıyı onların ricası üzerine buradan Sayın Mandalinci’ye iletiyorum. Bu talep, yalnızca alan kazanmak değil, Bodrum’un kıyılarında adaletli ve eşitlikçi bir düzenin kurulması yönünde samimi bir beklentidir. Umarım değerlendirmeye alınır ve kamusal alanın gerçek anlamda halka ait olduğu bir düzenleme yapılır.

Güzel Niyetle Başladı, Şimdi Takip Zamanı

Kumbahçe’deki pilot uygulama, kıyı şeritlerinin kamunun ortak kullanımına açılması yönünde kıymetli bir başlangıçtır. Ancak uygulamadaki aksamalar bu değeri gölgede bırakmamalı. Bu yazı, bu adımın daha sağlam bir zemine oturması için küçük bir katkıdır.

Sayın Tamer Mandalinci’ye buradan nazikçe çağrıda bulunmak isterim: Kumbahçe deneyimini bir başlangıç olarak görün, geri bildirimlere kulak verin, süreci sahiplenin ve iyileştirme yönünde adım atın. O zaman Bodrum’da kıyıların gerçekten halka açıldığını hep birlikte gururla konuşabiliriz.

Whatsapp Image 2025 06 13 At 14.53.03

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir