TANDOĞAN UYSAL: Muğla’nın Cennet Koyunda Betonun Zaferi mi? Kızılbük’te Kim “Dur” Diyecek?

Kızılbük… Marmaris’in en doğal, en bakir, en güzel köşesi derlerdi bir zamanlar. Maviyle yeşilin iç içe geçtiği, sabahları kuş seslerinin, akşamları çam kokularının arasında yaşanacak kadar özel bir yerdi.
Şimdi mi?
Şimdi orası, devasa bir inşaat alanı. Tabelasında “Sinpaş Kızılbük Resort Otel ve Devre Mülk Projesi” yazıyor, ama doğa diyor ki: “Ben burada yok oluyorum.”
Son yıllarda bu proje üzerine yazan, soru soran, gözlem yapan gazetecilerden biri oldum. Fakat öyle şeyler yaşanıyor ki… insanın aklı sıraya, mantığı işleyişe, vicdanı kararlara yetişemiyor.
Bir Gün Mühür, Ertesi Gün Açık: Hukuk Sistemi mi, Döner Kapı mı?
Bir bakıyorsunuz Marmaris Belediye Başkanı inşaat alanına gidiyor, kameralar önünde gururla açıklıyor: “Mühürledik.”
Ertesi gün mahkemeden “yürütmeyi durdurduk” kararı geliyor. “Aferin” diyorsunuz.
Üç gün sonra Sinpaş itiraz ediyor, karar kaldırılıyor. İnşaat devam ediyor.
Bir hafta geçmeden aynı belediye “tekrar mühürledik” diyor.
Yani mühür var ama kalıcı değil, mahkeme kararı var ama sabit değil.
Hukuk sahada değil, sarkacın ucunda sallanıyor.
Bütün bunlar olurken Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Aras sessizliğini koruyor. Yık yok.
Bu projeye karşı mı değil mi? Bilen yok.
Siyasetçiler Mi? Rüzgâr Nereden Eserse Orada
CHP, bir önceki Marmaris Belediye Başkanı’nı “ihmal” gerekçesiyle disipline sevk ediyor. Yeni başkan kameralarla mühür vuruyor.
Ancak bu mesele yalnızca yerel yöneticilerin inisiyatifine bırakılacak gibi değil.
Yerel seçim sürecinde bizzat Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Sinpaş’ın Kızılbük’te yarattığı çevre tahribatına dikkat çekmiş ve AK Parti’nin Muğla Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Prof. Dr. Aydın Ayaydın’a, bu konuda “özel olarak ilgilenin” talimatını vermişti.
Seçimi kazanırsan bu ucube projeyi derhal yık. Bu senin ilk uygulaman olsun demişti. Ancak, Ayaydın ın seçimi kaybetmesiyle bu umutta ortadan kalktı.
Her ne kadar bu açık talimat kamuoyunda büyük yankı uyandırmış, çevre duyarlılığı olan kesimlerde umut yaratmış olsada. Gözler seçimi kazanan CHP li Ahmet Aras’a çevrildi.
Şimdi gözler, o talimatın akıbetinde. Ve Erdoğan’ın sözlerinin gereğinin yerine getirilip getirilmeyeceğinde.
Çevreci Örgütler: Eylem Havanın Durumuna Göre
Çevreci sivil toplum örgütleri de sahnede ama biraz seçici…
Bir gün öndeler, pankartlarla yürüyorlar.
Bir başka gün sessizliğe gömülüyorlar.
Belki de “hava güneşli değil, yürüyüş olmaz” deniyordur arka planda.
Bu kadar “mevsimsel” duyarlılıkla doğa korunur mu?
Yoksa çevrecilik de bir pozisyona, bir ilişkiye göre mi belirleniyor?
Ahmet Aras Nerede Duruyor? Henüz Kendisi de Bilmiyor Olabilir
Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Aras bu konuda ne düşünüyor, hangi noktada duruyor, doğrusu pek açıklık getirmiş değil.
Bir sessizlik hâkim.
Bazılarına göre diplomatik bir denge, bazılarına göre “zamana oynama.”
Ama doğa “zamana karşı” yarışır.
Ve bu yarışta gecikenin vicdanı kaybeder.
Bir Gazetecinin Çağrısı: Kızılbük Türkiye İçin Milat Olsun
Ben bir çevreyi, doğayı, bu ülkenin toprağını seven bir gazeteci olarak söylüyorum:
Bu iş burada bitsin.
Kızılbük Türkiye için bir milat olsun.
Hukuk burada ayağa kalksın.
Siyaset burada dürüstlüğünü hatırlasın.
Çevreci gerçekten çevreci, kararı veren gerçekten kamu yararını gözeten olsun.
Ve gerekiyorsa, Sinpaş’ın sahibi bile ilk kez bu topraklar için geri adım atsın.
Bu sefer rant değil, orman kazansın.
Bu sefer dozer değil, vicdan yürüsün.
Bir kez de doğanın tarafı olalım.
Gerisi mi? Vallahi artık onu da Allah’tan dilerim…
Çünkü biz burada artık sadece Kızılbük için değil,
bu ülkenin kalan son vicdanı için yazıyoruz