Bodrum’dan Aldığı Su Kabağı İlhamıyla Hayatı Değişti

0


Dört yıl önce tatil için gittiği Bodrum Gümüşlük’te gördüğü ışıklı su kabakları, Kocaeli’de yaşayan 48 yaşındaki insan kaynakları müdürü Asuman Aldemir’in hayatına yeni bir yön verdi. İş hayatının stresinden uzaklaşmak için Bodrum’dan aldığı ilhamla başladığı bu hobi, zamanla bir tutkuya dönüştü ve evinin yanındaki eski bir ahırı kendi elleriyle dönüştürdüğü sanat atölyesinde hayat buldu.


Son Dakika: Bodrum'da Tekne Yanarak Battı

Son Dakika: Bodrum’da Tekne Yanarak Battı

İçeriği Görüntüle

20250706Aw491438

Bodrum’da Başlayan Yolculuk

Uzun yıllar kurumsal firmalarda yöneticilik yapan Asuman Aldemir, Gümüşlük’te gördüğü el emeği su kabağı süslemeleri karşısında “Bunu ben de yapabilirim” diyerek ilk ham kabağını Bodrum’dan satın aldı. İlk denemesinin başarısız olduğunu ancak pes etmediğini belirten Aldemir, “Sonrasında babam kendi bahçesinde benim için su kabağı yetiştirmeye başladı. Özel matkabımı ve Türkiye’de tedariki zor olan boncuklarımı temin ettikten sonra bu keyifli yolculuğa devam ettim,” dedi.

Hayal Gücü ve El Emeği Birleşiyor

Aldemir, bir su kabağının sanata dönüşme sürecini şöyle anlatıyor: “Önce kabağın dışındaki koruyucu tabakayı temizliyorum. Sonrası tamamen hayal gücünüze kalmış. Objeyi çiziyor, matkapla deliyor ve son olarak boncuklarla ve ışıkla süslüyorum. En güzel yanı da bu özgürlük.”

Satılık Değil, Armağanlık

Yaptığı gece lambası, avize ve dekoratif eşyaları satmayı düşünmediğini vurgulayan Asuman Aldemir, “Bu benim için tamamen bir hobi. Önemli olan yaparken keyif almak. Bu keyfi de sevdiklerimle paylaşıyorum,” diyor. Arkadaşının oğlu için yaptığı kuru kafa figüründen, evlenen kuzenlerine verdiği hediyelere kadar tüm eserleri, onun için manevi bir anlam taşıyor.

Ahırdan Kişisel Bir Sığınağa

Şu an içinde bulunduğu atölyenin eski bir ahır olduğunu belirten Aldemir, “Burası benim için çok değerli ve önemli bir alan. Taşlarını dereden topladım, harcını kendim yaptım ve burayı bir yaşam alanı haline getirdim,” ifadelerini kullandı.

Bu uğraşın kendisi için bir terapi olduğunu dile getiren Aldemir, “İş yerindeki bütün stresi bu hobiyle atıyorum. Fiziksel yorgunluk, beynimdeki stresi tamamen yok ediyor. İnsanlar istediklerini yapabilmeli. ‘Ben bunu yapamam’ demek yerine, kendi emeğinizi ve zevkinizi kattığınızda ortaya harika şeyler çıkıyor,” diyerek herkese ilham veriyor.

Kaynak: İHA

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir