Güzide Kasım: Artık Sıra Menteşe’de

0



Menteşe Belediye Başkanımız Gonca Köksal Aras yıllarca meclis üyeliği yapmış, üstelik şehir plancısı bir isim. Belki de halk bu yüzden tercih etti onu. Bu kente estetik gelir, düzen gelir, vizyon gelir diye… Ancak geçen birkaç ay içinde bu beklentinin karşılık bulduğunu söylemek ne yazık ki güç.

Muğla’dan biraz uzaklaşıp büyükşehirlere hatta şartları zorlayıp yurt dışındaki turizm merkezlerine gidenler ne demek istediğimi çok daha iyi anlayacaktır. Gittiğiniz yerlerde planlı bir yapı, estetik bir dokunuş, göz okşayan ayrıntılar vardır.

Turizm merkezi olarak tanıttığımız bizde ise, şehre dışarıdan bakınca gelişmekte olan (!) gelişemediğimiz apaçık ortada olan bir kent . Ne görsel bütünlük ne de insanı heyecanlandıran bir şehir kimliği hissediliyor.

Neyse ki(!) Arastamız var da biraz orayı göstererek göz boyamaya çalışıyoruz.

Birkaç ay önce yıkılan Orgeneral Mustafa Muğlalı İşhanı’nın yerine bakınca içim gerçekten acıyor! Evet, yanlış okumadınız. Çünkü orada bir umut vardı. Yıkım tamamlandı ama ne oldu? Geride kalan boşluğun etrafı sözde güvenlik gerekçesiyle gelişi güzel brandayla çevrilmiş ama hâlâ yıkım döneminden kalma iki sandalye orada, çürümeye terk edilmiş. Ufak tefek çöpler de atılmaya başlamış bile. Bomboş, sahipsiz bir alan… Ve şehrin tam göbeğinde! Deprem riski güvenlik gerekçesiyle yıkılan İşhanı kaderi terk edilmiş durumda…

Her sabah işe gelirken sınırsızlık meydanında bakıyorum yıkılan simgeye… ve enkazdan kalan içler acısı görüntüye.

Eminim tüm Muğla halkı da o enkazı gördükçe içi acıyordur. Çünkü o İşhanı simgeydi. Muğla’yı tam bilmeyen dışardan gelen misafirlerimize yol tarif ederken bile “işhanın oraya gel ben seni alırım” derdik. Bu benim duygusal düşüncem tabi…

Bir de şehri görsel açıdan değerlendirmek gerekirse,

Yaz aylarında özellikle perşembe günü tur şirketleriyle gelen yabancı turistler, bu manzarayı gördüklerinde acaba ne düşünüyorlar? Yıkık dökük, gelişi güzel çevrilmiş bir manzara…

Şehrin merkezi, vitrinimiz …

Yıllardır aynı şeyi söylüyorum: Seçilmiş yöneticiler, zaman zaman arkasında danışman ordusu ya da basın olmadan, sade bir vatandaş gibi sokaklara çıkmalı. Sadece birkaç caddeyi değil, her mahalleyi gezmeli. Kendine şu soruyu sormalı: “Ben ne yapıyorum? Benim adıma neler yapılıyor? Bu şehir benden ne bekliyor?”

Menteşe bu ilgiyi, bu özeni hak ediyor. Göz boyayan değil, gerçek çözümler bekliyor.

Hatta gözümüzü de boyayalım makyajımızı da yapalım artık…

Topuklu ayakkabılarımızla da sokaklarda yürüyelim…

O yüzden diyorum ki; artık sıra Menteşe’de!

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir