El Nino ve La Nina olaylarını açıklayabilmek için öncelikle Pasifik Okyanusu’nun Ekvator’a yakın bölümlerinde, normal şartlarda meydana gelen hava olaylarını anlamamız gerekir. Normalde Ekvator boyunca esen kuvvetli alize rüzgârları Güney Amerika’nın batı kıyısında yüzeydeki sıcak okyanus sularını batıya, Asya kıtasına doğru taşır. Bu olay gerçekleştiği zaman okyanusun derinlerindeki soğuk su Güney Amerika yakınlarında okyanus yüzeyine doğru yukarı çıkar. El Niño ve La Niña ise bu normal durumu değiştiren iki iklim olayıdır.
LA NİNA NEDİR?
La Nina, El Niño olayının tam tersi etkilere sahiptir. Alize rüzgârları normaldekinden çok daha sert ve güçlü esebilir. Bu durumda Güney Amerika’nın batı kıyılarına yakın bölgelerde denizin yüzeyindeki sıcak su normaldekinden daha fazla batıya yani Asya kıtasına doğru taşınır. Böylece okyanusun derinlerinden yüzeye doğru çıkan soğuk su, Güney Amerika’nın batı kısımlarında birikir. Sonuçta Pasifik Okyanusu’nun doğu kısımlarında deniz suyu sıcaklığının normal koşullardakinden birkaç santigrat derece düşük olmasına yol açar.
La Niña etkisiyle batıya doğru ilerleyen sıcak suyun bulunduğu bölgelerde buharlaşma artar ve bu bölgeler normal şartlarda olduğundan daha fazla yağmur alır. Bu olay soğuk deniz sularının yüzeyde biriktiği Güney Amerika’nın batı kıyılarında ise kuraklığa yol açabilir.
Bir dönem El Nino etkisi ile aşırı yağış alarak sel ve fırtınalara maruz kalabilen bölgeler başka bir dönem La Nina olayının etkisinde kuraklığın sebep olduğu yangınlarla mücadele etmek zorunda kalabilir.
Her iki olay da aşırı hava olaylarından doğal felaketlere, ülkelerin ekonomisinden ekosisteme kadar birçok alanda küresel etkilere sahip. El Nino ve La Nima olaylarına yol açan alize rüzgârlarındaki değişimin nedenleri tam olarak bilinmese de etkileri küresel iklim krizinin sonuçlarıyla bir araya gelerek yerküreyi olumsuz yönde etkileyecek doğa olaylarına sebep olabiliyor.